Günümüzde raporlama özellikle yapılan bir işe genel hatları ile bakmak adına yapılan bir eylemdir. Özellikle bu sürecin finansal alanda yapılma süreci ise çok daha dikkat çekicidir. Finansal raporlama, bir işletmenin mali durumu hakkında en somut verileri size sunmaktadır. Finansal raporlama genellikle yasal zorunluluklar sebebiyle hazırlanan bir raporlama biçimi olsa da küçük, orta ya da büyük ölçekli şirketlerin geleceğe dönük yatırımları açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle büyük işletmelerin hisselerini satın almak isteyen yatırımcılar için finansal raporlar ciddi bir referans kaynağı olarak ön plana çıkar. Öte yandan finansal raporlama bazı şirketlere de zorunlu tutulmaktadır. Bankalar; finansal raporlamalara bakarak kredi notlarını ya da kredi imkanlarını sağlamaktadırlar.

Peki temel finansal raporlamalarda yatırımcılar nelere dikkat etmektedir? Temel finansal rapor dışında özelllikle yatırımcıların dikkat ettiği raporlama araçları bulunur mu?

Temel Finansal Raporların Amacı Nedir?

Temel finansal raporlar işletmenizin belirli dönemlerinin karnesini ortaya döken raporlara verilen addır. Bu raporlar, sizin geriye dönük mali durumunuz hakkında en net bilgi veren unsurlardır. Bankalar şirketinize kredi verirken ya da bir yatırımcı size yatırım yapmaya karar verdiği zaman şirketinizin finansal raporlarını referans olarak kabul etmektedir.

Aylık ve çeyrek dönemlik hazırlanan raporların kapsadığı raporlar arasında gelir tablosu, bilanço ve nakit akım tablosu yer almaktadır. Çok sayıda insan da temel finansal raporlama araçlarının ne olduğunu merak eder.

Peki temel finansal raporlama nedir? Temel finansal raporlama sırasında neler göz öünde bulundurulur?

Cari Oran

Cari oran konusunda en dikkat edilecek olan husus, cari oranın iki ya da ikiden yüksek bir değer olması tercih edilmektedir. Cari oranı göz önünde bulunduran bankalar, işletmelere borç ya da kredi verme konusundaki kararını cari orana bakarak vermektedir.

Nakit Oranı

Listemizin ikinci sırasında nakit oran yer almaktadır. Nakit oranın birin üzerinde olması finansal açıdan olumlu bir durumdur. Nakit oranı, işletmelerin kısa vadeli borçlarını nasıl düzenleyeceğine ilişkin bilgi vermektedir.

Finansman Oranı

Listemizin üçüncü sırasında finansman oranı bulunuyor. Finansman oranının da tıpkı nakit oranı gibi 1’in üzerinde olması beklenir. Bu oranın 1 seviyesinin altında olması şirketin, kısa vadeli borçlarını dış finansman kaynaklarıyla yönettiği anlamına gelebilir.

Nakit Akış Tablosu

Nakit akış tablosu da dönem başındaki ve sonundaki nakit miktarına ilişkin bir kavramdır. Nakit akış tablosu genel itibariyle sıcak parayı yönlendirmek ve yönetebilmek meselesi ile doğrudan alakalı bir durum olarak ön plana çıkar.

Likidite Oranı

Listemizin son sırasında likide oranı yer almaktadır. Likide oranının amacı anında nakide dönüşebilecek olan varlıklar ile kısa vadeli borçların oranlanması sonucunda elde edilir. Likide oranı 1 buçuğun üstünde olan işletmeler genellikle sağlıklı yapılar olarak kabul edilmektedir.

Bu analizler dışında da tahsilatlar ve yaşlandırma raporları, stok devir oranı, satış raporları, harcamalar raporu, fon akış tablosu, kar dağıtım tablosu gibi tablo ver raporlar çok farklı noktalarda etkili konumdadır. Yasal zorunluluklar dışında harcanan raporlar da özellikle yatırımcıların karar verme süreçlerini doğrudan etkileme şansına sahip olarak bilinmektedir.

Son olarak şunu belirmekte fayda vardır. Finansal raporlama bir şirketin hemen hemen her şeyi konumundadır. Finansal raporlama; küçük, orta ya da büyük ölçekli bir şirketin nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bir yol haritası çizmeyi başardığı gibi, şirketin mali gücüne dair de bir yöntem sunacaktır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğu zaman finansal raporlama konusunda uzman kuruluşlarla işbirliği yapmanız hem sizin hem de şirketiniz açısından oldukça önemlidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yorumlar